Joshua vs Usyk soruşturması. 25 Eylül 2021’de Anthony Joshua, gerçek bir boks ustasıyla yüzleşmek için ringe adım attı… ve kaybetti. Bunda utanılacak bir şey yok ve birçokları için sonuç büyük bir sürpriz olmadı. Ama bu konunun soruşturulmaması gerektiği anlamına gelmiyor.
Joshua’nın taktiği yanlış mıydı? Joshua gecesinde değil miydi? Usyk çok mu iyiydi? Bir rövanş gerçekten olmalı mıdır?
Öncelikle Oleksandr Usyk ile başlayalım
Usyk de tıpkı diğer Rus ve Ukrayna kökenli boksörlerin yetiştiği okullarda, boksu bir dans olarak benimsemiş dövüşçülerdedir. Usyk’in tarzı, yumruk atarken olduğu kadar, adımlara ve ritme de önem veren bir tarzdır. Usyk’in bu tarzı, gelmiş geçmiş en iyi uygulayanlardan biri olduğunu söylemek, çok da abartılacak bir durum olmaz. Ancak Joshua, olağanüstü boyutlarıyla yine de her zaman gerçek bir sorun teşkil edebilir.
Elbette sorun olabilecek tek şey güç ve dayanıklılık değildi; asıl tehlike menzil ve atletizmdi. Bu, Usyk’in dansına fazladan bir adım eklemesi ve daha geniş bir daire içinde hareket etmesi gerektiği anlamına geliyordu… ve Usyk de aynen öyle yaptı.
Bu fikir mükemmel bir şekilde işledi ve Usyk net ve tartışmasız kazanan olarak çıktı. Fakat Joshua veya ekibi bu sonucu değiştirebilir miydi?
Joshua’nın ve ekibinin bakış açısında ilk dikkat çeken şey, Usyk’in kendisinden beklenen dövüş tarzının, çok daha iyi versiyonu ile mücadele ettiğidir. Çok az sürprizler oldu, ancak AJ’in, cevapları olmadığı gibi, ekibinin de, hiçbir sorgulaması olmadı. Bu aslında başlı başına araştırma gerektiren bir konudur.
Joshua vs Usyk soruşturması
Anthony Joshua’nın idman kampında en deneyimli, bilgili ve en yüksek ücretle çalışan profesyoneller olduğunu düşünebiliriz. Ancak bunlardan hiçbiri oldukça bariz ve basit bir soruna bir çözüm bulamamış;
Usyk tarafından yaratılan sorunlara karşı, Joshua gerekli olan açıları yaratmak için nasıl ekstra adımlar atmalıdır? Bu sorunun en bariz çözümü ve cevabı çok basittir. ‘Çift adım atmak’!
‘Çift adım atma’ terimi anlamayanlar için belki de kulağa hoş gelmeyebilir. ‘Çift adım atma’ Bu, yalnızca ön ayağın hareket ettiği yarım adımdır, ardından kendinizi ileri ve rakibinizin alanına itmek için arka ayağınızı kullandığınız tam adımdır.
Joshua bu taktiği kullansaydı, şüphesiz Usyk’e daha fazla sorun çıkarırdı ve eminim ki Usyk, B, C, D ve E planlarının hepsinde, aksiyona hazır olduğunu iddia ederdi. Fakat en azından, Usyk’in böyle bir durumda neler yapabileceğini görmek oldukça heyecanlı olurdu.
Sonuç olarak, AJ’den sorumluluklarından vazgeçmesini istemeyiz. Çünkü dövüşen AJ oldu, kazanana ve kaybedene sebep olan da, kendisi oldu. Usyk, bu süreçte gurur duyulacak bir rekor kırdı
Fakat gerçek şu ki Joshua oyuna geç geldi. Her zaman etrafındaki ekibe çok güvenmek zorunda kaldı. Ancak çaresiz durumlarda çözümlere ihtiyaç duyduğunda, çoğu zaman gerekli olan cevapları bulamıyor ve daha da önemlisi, bu cevapları bulmak için kendisi zaten herhangi bir özel eğitim de almadı.
Joshua’nın ekibinin kesinlikle dönüp aynaya bakması gerekiyor. Ama rövanşı yapmaları gerekir mi?
Kesinlikle çok kısa sürede telafi edilecek çok şey var, ancak hepsi bir adıma iniyor, AJ ve ekibi bu adımın ne olduğunu çözerse, o zaman hala bu kaybın intikamını alabileceği umudu az da olsa olabilir. Ancak, ağırsıklet sahnesinin kendisini geride bırakmasını istemiyorsa, vitesi hızlı bir şekilde değiştirmelidir.