George Foreman: Efsanevi Boksör ve İşadamı

Gökhan Gülmez
Gökhan Gülmez

George Foreman: Efsanevi Boksör ve İşadamı. Foreman, yalnızca ringdeki zaferleriyle değil, aynı zamanda ticari başarılarıyla da dünya çapında tanınan bir isimdir.

Hem ağırsıklet boks şampiyonu, hem de başarılı bir iş insanı olarak spor tarihine damga vurmuştur.

Foreman’ın hayatı, boks kariyeri ve iş dünyasında yaptığı başarılı girişimlerle örnek bir karakter olmuştur.

Erken Yaşamı ve Boks Kariyerine Başlangıcı

George Foreman, 10 Ocak 1949’da Teksas’ın Marshall kasabasında, JD ve Nancy Foreman çiftinin oğlu olarak dünyaya geldi.

Zorlu bir çocukluk geçiren Foreman, yoksulluk içinde büyüdü. Genç yaşta disiplinle pek arası olmayan, kavgacı bir karaktere sahipti.

Küçük yaşlardan itibaren okuldan uzak durmayı tercih eden Foreman, gücünü genellikle çevresindeki daha zayıf çocuklara zorbalık yaparak göstermeye çalıştı.

Henüz 15 yaşına geldiğinde Houston’ın Beşinci Bölgesi’nin tehlikeli sokaklarında, hayatta kalma mücadelesi veriyordu.

Suç ve şiddetin hüküm sürdüğü bu ortamda, soygunlara karışarak ve dövüşerek kendini kanıtlamaya çalıştı. Ancak ilerleyen yıllarda hayatı bambaşka bir yöne evrilecekti.

Foreman, spor salonunda antrenman yapmaya başladıktan kısa süre sonra doğal yeteneğini keşfetti ve hızla etkileyici bir amatör kariyer inşa etti. Gücünü ve dayanıklılığını her geçen gün geliştiren genç boksör, ringdeki başarısıyla dikkatleri üzerine çekti.

Amatör boks kariyerindeki en büyük başarısını, henüz sadece 25. dövüşünde altın madalya kazanarak taçlandırdı.

Olimpiyat dönemi

1968 Mexico City Olimpiyatları’nda sergilediği üstün performansla zirveye çıkan Foreman, finalde rakibini yenerek Olimpiyat şampiyonu oldu.

Zaferinin ardından elinde bir Amerikan bayrağı sallayarak kutlama yapması, onu yalnızca spor camiasında değil, ulusal arenada da büyük bir figür haline getirdi.

Foreman hayat hikayesini yazdığı kitabında, olimpiyatlarla ilgili olarak;

“Olimpiyatlarda olduğunuzda, ülkenizi eskisinden daha fazla sevmemeniz mümkün değildi.”

“Ama bunu sıradan vatanseverlikten, çok daha büyük bir şekilde ifade etmek istedim. Kimlikle ilgiliydi. Bir Amerikalıydım – ben buyum.”

“Bayrağı ülkem kadar, kendim için de sallıyordum. Herkese kim olduğumu bildiriyordum ve aynı zamanda bir Amerikalı olmaktan gurur duyduğumu söylüyordum.” Dedi.

Profesyonel Boks Kariyeri ve İlk Şampiyonluğu

Foreman, 1969’da profesyonel boksa başladı ve kısa sürede etkileyici nakavtlarla yükseldi. Kariyerinin, henüz ikinci yılında, WBA ve WBC sıralamalarında  #1 numaralı contender (şampiyonun hemen arkasındaki) durumuna yükseldi.

22 Ocak 1973’te, dönemin ağır sıklet dünya şampiyonu olan, Joe Frazier ile karşı karşıya geldi. Foreman, o zamanlar 37-0’lık efsane bir rekora sahipti.

Frazier’ı ikinci rauntta, teknik nakavtla mağlup ederek WBA ve WBC ağır sıklet kemerlerini kazandı.

Bu maçta Foreman’ın efsanevi gücü ve “The Rumble in the Jungle” (Ormandaki Gürültü) stratejisiyle tanınan, agresif dövüş stili dikkatleri çekti.

Şampiyon olduktan sonra Foreman unvanını iki kez başarıyla savundu

Porto Rikolu ağır sıklet şampiyonu, Jose Roman’ı sadece 50 saniyede yendi. Bu rekor o zamanlara kadar; en kısa süren ağır sıklet şampiyonluk maçıydı.

Foreman ayrıca, Muhammad Ali’yi yeni yenmiş olan Ken Norton’ı da sadece iki rauntta durdurdu. Bu iki dövüşü kazanmak, tarihin en ünlü dövüşlerinden birini başlattı. Foreman Vs Muhammad Ali arasındaki “The Rumble in the Jungle”.

Muhammed Ali ile Unutulmaz Mücadele

30 Ekim 1974’de Zaire’de Foreman, Muhammed Ali ile boks tarihinin en ünlü maçlarından biri olan “The Rumble in the Jungle” (Ormandaki Gürültü) adındaki efsane karşılaşmaya çıktı.

Ali, Foreman’ın güçlü yumruklarını etkisiz hale getirmek için “Rope-a-Dope” (iplere sıkışmış gibi görünme) taktiğini kullandı.

sonunda, 8. rauntta Ali, Foreman’ı nakavt ederek yeniden şampiyon oldu. Bu yenilgi, Foreman’ın kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu.

Ali karşısında kariyerinin ilk yenilgisini tadan Foreman, daha sonra 5 maç yaptı. Üstelik, bu maçların hepsini erken durdurmayla kazandı.

17 Mart 1977’de Porto Riko’da ringe çıkan George Foreman, Jimmy Young’a karşı zorlu bir mücadele verdi.

Ancak maç sonunda hakem kararıyla mağlup oldu. Bu yenilgi, Foreman’ın kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından biri olacaktı.

Dövüş sonrası soyunma odasında, hayatını kökten değiştiren derin bir dini deneyim yaşadı. Ölümün eşiğinde olduğunu hissettiğini ve Tanrı’nın ona yeni bir yol gösterdiğini söyledi. Bu yaşananlardan sonra Foreman, boksu bırakmaya karar verdi.

O andan itibaren kendini dine adayan eski şampiyon, yeniden doğmuş bir Hristiyan olarak tamamen farklı bir hayata başladı.

1978’de rahip olarak atandı ve memleketi Houston, Teksas’ta vaaz vermeye başladı.

1984’te, bir zamanlar kendisi gibi yönlendirmeye ihtiyaç duyan çocuklar için ayrımcılık yapmayan bir yer olan; George Foreman Gençlik ve Toplum Merkezi’ni kurdu.

1980 yılında Foreman, Rab-İsa Mesih Kilisesi’ni kurdu

Ancak 1980’lerin ortalarında Foreman’ın parası tükeniyordu. Etrafındaki insanlar ona Gençlik ve Toplum Merkezi’ni kapatmasını tavsiye ediyordu. Bu süreç içerisinde büyük maddi sorunlar yaşadı.

Foreman, Merkezin insanlara ne kadar yardımcı olduğunu gördü. Merkezi açık tutmak için gerekeni yapmaya kararlıydı.

Bu yüzden, 1987’de, neredeyse 10 yıl aranın ardından Foreman, ringlere geri döndü.

Eleştirmenler onun geri dönüşüne şüpheyle yaklaşsa da, George Foreman galibiyet serisini sürdürerek hepsinin yanıldığını kanıtladı.

Ringlere döndüğünde etkileyici performanslar sergiledi. Üst üste 24 maç kazandı ve bunların 23’ünü nakavtla sonuçlandırdı.

Artık 42 yaşındaydı ve bu olağanüstü başarısı ona, yenilgisiz şampiyon Evander Holyfield ile karşılaşma fırsatını getirdi.

Foreman, 12 raunt boyunca dayanıklılığını ve gücünü ortaya koyarak efsanevi bir mücadele sergiledi.

Maç sonunda hakem kararıyla galibiyet Holyfield’a gitse de, Foreman’ın gösterdiği performans ona büyük bir saygı ve güvenilirlik kazandırdı. Geri dönüşünün bir tesadüf olmadığını herkese kanıtlamıştı.

5 Kasım 1994’te muhtemelen hiç kırılamayacak bir rekor kırdı

O zamanlar dönemin IBF, WBA ve Lineal ağırsıklet şampiyonu yenilgisiz, Michael Moorer (35-0-0-30KO) ile karşılaştı. Maç boyunca geride görünse de, 10. rauntta efsanevi gücünü konuşturarak Moorer’ı nakavt etti.

Bu zaferle, 45 yaşında dünyanın en yaşlı ağır sıklet dünya şampiyonu unvanını kazandı. Aynı zamanda, iki dünya şampiyonluğu arasında en uzun süre bekleyen boksör olarak tarihe geçti.

1995 yılında Axel Schulz karşısında IBF ve Lineal kemerini savundu

Alman boksör Axel Schulz (21-1-1-16KO) o zamanlar, WBA ve IBF sıralamalarında üsteydi. IBF karşılaşmayı kabul etti. Ancak WBA Foreman’dan kemerini söktü. 

Foreman, tartışmalı bir galibiyetin ardından rövanş teklifini geri çevirdi ve unvanını kaybetti.

1997 yılında Shannon Briggs ile karşılaştı. Çoğunluk kararıyla kaybetti. Lineal unvanını Briggs’e kaptırdı.

Bu maç sonrası Foreman, 76 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 68 nakavt ile etkileyici kariyer rekoruyla profesyonel boksa veda etti.

Foreman, ringde olduğu kadar, ringin dışında da efsane olarak hatırlanmaya devam etti.

İş Dünyasındaki Başarısı: George Foreman Grill

Foreman, boks sonrası ticari başarısıyla da tanındı. 1990’ların sonlarında “George Foreman Grill” adlı mutfak aletini piyasaya sürdü.

Yağsız pişirme özelliğiyle popüler olan bu ürün milyonlarca sattı ve Foreman’a yüz milyonlarca dolar kazandırdı.

1999 yılının sonların doğru Forman, sahibi olduğu markasını Salton Inc şirketine 138 milyon dolar karşılığında sattı. Bu girişim, sporcular için başarılı bir ticari modelin örneği oldu.

Mirası ve Etkisi

George Foreman, yalnızca ringde değil, iş dünyasında da büyük bir miras bıraktı. Agresif dövüş tarzı, güçlü yumrukları ve uzun süren kariyeri onu boks tarihinin en büyük isimlerinden biri yaptı.

Aynı zamanda, ticari başarısı, sporcuların kariyer sonrasında nasıl başarılı olabileceğini gösteren önemli bir örnek oldu.

Foreman bugün hala motivasyon konuşmaları yapmakta, gençlere ilham vermekte. Ailesiyle birlikte huzurlu bir yaşam sürmektedir.

George Foreman, iki kez dünya şampiyonuluğu yaşamış. 45 yaşında en yaşlı ağırsıklet şampiyonu olarak tarihe geçmiş ve boks dünyasında büyük saygı kazanmış bir efsanedir.

Aynı zamanda girişimci ruhuyla, ring dışındaki başarısıyla da milyonlara ilham vermektedir. Hem spor hem de iş dünyasında yarattığı miras, onun adını ölümsüz kılmaya devam edecektir.

https://boxrec.com/en/box-pro/90

Previous article
Turki Alalshikh – “Kimse Kimseyi Silemez”
Next article
Yeni kurulan boks ligi şekillenmeye başlıyor

  1. Ring içinde ve dışında yaptıklarıyla örnek alınacak bir karakter. Böyle karakterler git gide azalıyor, daha da azalacak gibi. Umarım böyle karakterler bir süre sonra çok geride kalmamış olur.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Benzer içerikler

© 2019 | GG SPORTS

Web Design: Emin Yavuzer